Karma kelimesiyle ilk tanışmam, Pop Star Tarkan’nın bir
dergi ile yaptığı söyleşide olmuştu sanırım, 90’lı yılların ikinci yarısında.
Karma’ya inandığını söylüyordu ve benim bu kelime ile ilgili hiçbir fikrim
yoktu... Neydi ki inandığı? Her inancın beğendiği taraflarını alıp, kendi inanç
şeklini mi oluşturuyordu acaba?.. Yoksa başka bir şey miydi bu karmaşa?..
Zamanla, çok da fazla kafa yormadan, ben de herkesin kabullendiği, ancak
‘kısmen’ doğru karma tanımına adapte etmiştim kendimi; ‘ne ekersen onu
biçersin’.
Karma dendi, geçmiş yaşam dendi, tamamlanmamış hayat
tecrübeleri dendi de, tam olarak ne olduğu hiç dillenmedi, ya da kelimeyi
kullananlar, anlamını tam olarak bilemedi.
Bu kelime ile barşımam, bir başka deyişle ne olduğunu
anlamam ise; 2012 yılında katıldığım yoga eğitmenlik programında oldu. Ne de
olsa işin felsefesini, kültürünü de bilmek gerekiyordu, ve artık kulaktan dolma
veya sağdan soldan okuma bilgiler yetersiz kalıyordu. Doğrudur; bir ekme biçme
olayı temelde vardı, ama daha birçok denklem ve çözüm de vardı. Yaşadığımız ve
etkileştiğimiz her olaydan bir karma yaratıyor, ve rolleri değişerek
hayatımızın başka bir döneminde, benzer bir olay içinde kendimizi buluyorduk. O
zaman, bir ders almamız gerekiyordu. Farkedebiliyorsak, karma tamamlanıyor,
farkedemiyorsak da benzer tekrarları, yeniden ve yeniden yaşıyorduk... Çok
basite indirmek gerekirse; aldatmışsak aldatılıyor, tepkisiz kalmışsak bize
karşı tepkisiz kalınıyor, üzmüşsek üzülüyorduk...
2013 yılı sonu da; benim farkettiğim bazı karmalarımın
tamamlanması şeklinde oldu. Özellikle son iki ayda; daha önce rollerim farklı
olan durum ve olaylarda buldum kendimi, ve bir şekilde bunları görebilmekten
mutlu oldum. Anlayamadığım kişilerin yerinde olup, ne hissettiklerini yaşadım,
önce farketmeden, sonra farkederek... Bu yıl için, iyi bir son oldu yani; bazı
hesapları, soruları, defterleri kapama şansına sahip oldum, tekrarları
anlayarak ve cevaplarımı bularak...
Aslında birer kedi yavrusu gibi hayatta, oradan oraya taşınmaktayız
değişik şartlarda. Her insan, her olay, her mekan gibi yaşamda; hepsinin bir
misyonu ve bir amacı var yolumuzda. Bu yolda; yani sayılı günlerden oluşan
hayatta, en güzel karma; sevmeyi öğrenmek her koşulda. İnsanları kötü
taraflarıyla da, iyi taraflarıyla da, yargılamadan ve sorgulamadan severek,
eker biçersek zamanında; yavru bir kedinin oyunu gibi, kolay olacaktır herşey
bu oyun parkında...
2014 yılınız sıcak, sevgi dolu ve neşeli geçsin =)