2 Aralık 2013 Pazartesi

Batan Gemi!



Genellikle Pazar geceleri yazıyorum okuduğunuz satırları; gece yarısı sonrası, heryer sessiz ve uyukudayken, hafta boyunca başıma gelen ve zihnimi meşgul eden olaylar veya dolaylı olarak etkilendiğim yaşanmışlıklardan esinlenerek... Sanki hayali bir sepetim varmış gibi, konuları orada biriktirip, ona göre paylaşmaya karar veriyorum, bir yerde kendimi anlatmaya geçerek...

Siyaset, din veya kişiye göre uçlarda olabilecek konuları yazmayı sevmiyorum. Fikir sahibi olmadığımdan değil elbet, ama bunları tartışmayı sevmediğimden. Aslında, bu konularda  yazan/konuşan birçok kişi kadar analiz ve yorum yapabiliyorum ama; “lafla peynir gemisi yürümez” sözüne istinaden, seyretmeyi tercih ediyorum bu insanların hallerini; aynı noktada, döne döne, başı dönenleri!

Ancak, bu hafta, ben de iki çift laf etmek istedim malum konuda; peynir gemisini yürütebileceğimden değil ama, en çok sepetimde beni meşgul eden ve dinlediğim için bu hafta boyunca...

Politikaya inanmam! Ülkemizdeki siyasi partilerden hiçbirine sempati duymam ve duyanlarla da pek tartışmam! Gerçek ekonomisi olmayan bir toplumda, ya ona ya buna “bağımlı” yaşam arasında sürekli tercih yoluna gidilen bir yerde; ülke-devlet-görüş-iktidar-muhalefet gibi kavramların gerçekliliğine inanmam. Hatta analitik düşünebilen/bildiğini iddia edenlerin de, bu kavramlar çerçevesinde aynı nakaratları seslendirmesinden pek hoşlanmam...

Ama asıl hoşlanmadığım; “boş eleştiriler”dir; her konuda, özellikle sözde ‘icraatler’ karşısında. Eleştiri, doğru ve gerçekçi yapıldığında; amacı, karşıdaki tarafı daha iyiye yönlendirmek, farklı açıları göstermek ve daha iyi çözümler üretmek olmalıdır. Eleştiri adı altında, sırf sizden farklı düşündüğü/inandığı için saldırılar varsa, bu asıl amaçtan çok uzak; çözüm değil, daha çok düğüm yönünde bir hareket olur.

Gündemi takip edenler ve buraya kadar bu sıkıcı konuyu okumayı tercih edenlerler, belki nerden bahsettiğimi tahmin edebilirler, ama tahmin edemeyenlere yazının özü; daha iyi bir “yol” bilmiyorsan, bulmaya çalış! Bunu sırf kendin için değil, hele siyasetle uğraşıyorsan toplumun için yap! Yap ki; gemi biraz yol alsın! Peynirler küflendi, gemi su aldı, millet daha rotada anlaşamadı!.. 

Bu gidişle tek bir cümle yankılanacak; “Batan Geminin Malları Bunlar!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder