Aralık ayının herkes için farklı bir anlamı vardır elbet,
yılın son ayı olması dışında. Kimileri için parti ve eğlence zamanıdır, kimilerinin
doğum günü vardır, Hristiyan ülkelerde tatil, güney yarımkürede yazdır... Benim
Aralık ayı ile ilgili ilişkim ise “son”landırmalarla alakalıdır. Sürüncemede
kalmış konularımı, zihnimi meşgul eden olay ve insanları, hep bu ayda bir kez
daha değerlendirir, kendimce tartar, ölçer, ona göre yol alırım bir sonraki
yıla.
Yani benim için kapattığım kapıları ara-lama, ara-lıklardan
yeniden içeriye bakma, görmek istemediğim, ötelediğim, belki kaçtığım konularla
yüzleşme aydır Ara-lık!..
En çok da ikili ilişkilerde aralarım kapıları. Kapının
arkasına sakladığım, irdelemem gereken konuları, ter tek karşıma alır, bazen
yaraları tekrardan açar, tekrardan kanar... bazen de iyileştiririm hasta
konuları... Bu ayda vereceğim kararlar, bağlar gelecek yarınları; ayrılıkları
ya da yoldaşlıkları...
Aslında herkesin hayatında, zamanı, ayı farketmez, böyle bir
süreç olmalıdır hesaplaşmalara, belli bir dönemin muhasebesini yapmaya ve karar
almaya. Rolantide kalmış şeyler bizi ileriye ve iyiye taşıyamaz çünkü, hatta
ağırlaşır omuzlarımızda, daha zor bir hal alır hareket zamanında...
Dur diyebilmeli, başla diyebilmeli insan hayata! Bırakmamalı
yaşamının kontrolünü başka insan ve olaylara. Zaman zaman inanmayı seçsek de
ilahi plana; seçmiler bizde saklı aslında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder