Kadın – Erkek ilişkileri ile ilgili diyaloglarımız, daha
cinselliğimizi keşfetmeden başlıyor yaşamımızda; “Ali Ayşe’yi seviyor”, “Ben
büyüdüğümde Ahmet’le evleneceğim” diye... Belki içgüdüsel, belki gözlemleyerek
öğrenimlerdir, bilinmez, ama 3 yaşından 103 yaşına kadar konuşup da nokta koyulamayan
tek konu bu – bir de Kıbrıs sorunu tabii ki!..
Nokta koyulamayan bu konuda, çeşitli önyargılar da yok
değil; kimi yaşanmışlıkla oluşmuş, kimi sadece asparagas... Bu önyargılardan
biri de Slav ırkından olan kadınlarla alakalı, genel ve yanlış değişiyle; Rus
Kadınlar!..
“Fettandırlar”, “Erkekleri kandırırlar”, “Para düşkünüdürler”,
“Birlikte oldukları erkekleri aldatırlar”... ve aklınıza gelebilecek pek çok
net cümle ile anlatılırlar, sanki hikayelerin kötü karakterleri gibi...
Ülkemizde, otoritelerin desteklediği insan ticaretine değinmeden, ama bir kadın
olarak değil, insan olarak bu durumdan utanmamız gerektiğini kısaca belirterek
tanıdığım “Rus Kadınlar” ve onları tehdit olarak gören diğer kadınlarla ilgili
naçizane fikirlerimi paylaşmak istiyorum... Hadi Bakalım!
3 yıl boyunca Rus bir arkadaşla birlikte çalışmış ve onunla
Rusça konuşulan birçok ülkeyi görme şansına sahip olmuş biri olarak şunu
diyebilirim ki; bu kadınlar, kendine güvenen, disiplinli, hayatta önceliklerini
bilen ve hedefleri doğrultusunda yaşayan insanlar. Bizim toplumumuzun büyük
çoğunluğunun aksine, hayatı hazır bulmayan ve çalışan insanlar...
Peki bu hemcinslerimiz bizler tarafından neden tehlikeli
adlediliyor?..
Cevap bence şurda; biz ve bize benzer toplumlardaki sosyal
yaşamda “kadın”nın “kadın rolü”, Slav toplumlarına göre daha faklı. Bizlerde
evin dışında kadınlar; çok hoş, kibar, espiritüel, dünyaya karşı duyarlı, ama
evde dırdırcı ve sert! Onlarda ise, endüstri devrimden sonra tren rayı döşeme
gibi oldukça maskülen işleri bile bir somun ekmek için yapmak zorunda kalan
kadınlar, evlerinde eşlerine deli divane...
Yapılamayacak veya gizli bir iksire sahip değiller; sadece
birlikte oldukları insana kendini özel hissettiriyorlar, o kadar. Nasıl mı?..
Belli bir yaştan sonra kimseyi değiştirme çabaları yok! Adam neyse o, durup
eleştirmiyorlar, ya da yeniden büyütmeye çalışmıyorlar... Evde ya da
ilişkilerinde sürekli başının eti yenen adam da bu rahatlıkta huzur buluyor.
İki tarafta rahat olunca ilişki kendiliğinden akıyor... Tabii bu demek değil;
adam “odunsa” buna katlanıyorlar! Değiştirmeye çalışmak yerine, adamı
değiştiriyorlar ki; mantıksız bir hareket
sayılmaz...
Diğer bir husus ise; görünüş! Evet ırksal avantajları var
ama evde sürekli “gündelikçi” haliyle de dolanmıyorlar. Sadece ırk avantajı ile
değil, sürekli iyi görünmek için çaba sarfediyorlar; uçak yolculuğu olsun, market
alışverişi olsun; saçı bir yerde üstü başı bir yerde değiller...
Sözün kısası; “rus kadınlar” için söylenmiş bir çok sözü,
her ırktan, her milletten, her cinsiyetten insan için söylemek mümkün. Ve bence
hayatta “tehdit” olarak görülen her konuda, anlmamız gereken bir yaşam dersi,
bir cevap bulmak da mümkün.
“Nazdarovya!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder