2 Aralık 2013 Pazartesi

Rus Kadınlar



Kadın – Erkek ilişkileri ile ilgili diyaloglarımız, daha cinselliğimizi keşfetmeden başlıyor yaşamımızda; “Ali Ayşe’yi seviyor”, “Ben büyüdüğümde Ahmet’le evleneceğim” diye... Belki içgüdüsel, belki gözlemleyerek öğrenimlerdir, bilinmez, ama 3 yaşından 103 yaşına kadar konuşup da nokta koyulamayan tek konu bu – bir de Kıbrıs sorunu tabii ki!..

Nokta koyulamayan bu konuda, çeşitli önyargılar da yok değil; kimi yaşanmışlıkla oluşmuş, kimi sadece asparagas... Bu önyargılardan biri de Slav ırkından olan kadınlarla alakalı, genel ve yanlış değişiyle; Rus Kadınlar!..

“Fettandırlar”, “Erkekleri kandırırlar”, “Para düşkünüdürler”, “Birlikte oldukları erkekleri aldatırlar”... ve aklınıza gelebilecek pek çok net cümle ile anlatılırlar, sanki hikayelerin kötü karakterleri gibi... Ülkemizde, otoritelerin desteklediği insan ticaretine değinmeden, ama bir kadın olarak değil, insan olarak bu durumdan utanmamız gerektiğini kısaca belirterek tanıdığım “Rus Kadınlar” ve onları tehdit olarak gören diğer kadınlarla ilgili naçizane fikirlerimi paylaşmak istiyorum... Hadi Bakalım!

3 yıl boyunca Rus bir arkadaşla birlikte çalışmış ve onunla Rusça konuşulan birçok ülkeyi görme şansına sahip olmuş biri olarak şunu diyebilirim ki; bu kadınlar, kendine güvenen, disiplinli, hayatta önceliklerini bilen ve hedefleri doğrultusunda yaşayan insanlar. Bizim toplumumuzun büyük çoğunluğunun aksine, hayatı hazır bulmayan ve çalışan insanlar...

Peki bu hemcinslerimiz bizler tarafından neden tehlikeli adlediliyor?..

Cevap bence şurda; biz ve bize benzer toplumlardaki sosyal yaşamda “kadın”nın “kadın rolü”, Slav toplumlarına göre daha faklı. Bizlerde evin dışında kadınlar; çok hoş, kibar, espiritüel, dünyaya karşı duyarlı, ama evde dırdırcı ve sert! Onlarda ise, endüstri devrimden sonra tren rayı döşeme gibi oldukça maskülen işleri bile bir somun ekmek için yapmak zorunda kalan kadınlar, evlerinde eşlerine deli divane...

Yapılamayacak veya gizli bir iksire sahip değiller; sadece birlikte oldukları insana kendini özel hissettiriyorlar, o kadar. Nasıl mı?.. Belli bir yaştan sonra kimseyi değiştirme çabaları yok! Adam neyse o, durup eleştirmiyorlar, ya da yeniden büyütmeye çalışmıyorlar... Evde ya da ilişkilerinde sürekli başının eti yenen adam da bu rahatlıkta huzur buluyor. İki tarafta rahat olunca ilişki kendiliğinden akıyor... Tabii bu demek değil; adam “odunsa” buna katlanıyorlar! Değiştirmeye çalışmak yerine, adamı değiştiriyorlar ki; mantıksız bir hareket  sayılmaz...

Diğer bir husus ise; görünüş! Evet ırksal avantajları var ama evde sürekli “gündelikçi” haliyle de dolanmıyorlar. Sadece ırk avantajı ile değil, sürekli iyi görünmek için çaba sarfediyorlar; uçak yolculuğu olsun, market alışverişi olsun; saçı bir yerde üstü başı bir yerde değiller... 

Sözün kısası; “rus kadınlar” için söylenmiş bir çok sözü, her ırktan, her milletten, her cinsiyetten insan için söylemek mümkün. Ve bence hayatta “tehdit” olarak görülen her konuda, anlmamız gereken bir yaşam dersi, bir cevap bulmak da mümkün.

“Nazdarovya!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder