“Hepimiz hikayeyiz...”
İlk önce bir filmde duymuştum bu sözü; hepimizin birer
hikaye olduğunu, ve bu hikayeleri de bizim yazdığımızı söylüyordu, baş roldeki
Dr. Who. Başta bu kelimeler sadece hoşuma gitmişti, düşündürmemişti beni, ama
sonra etkiledi hayat değerlendirmemi.
İlk duyumumdan belirli bir zaman sonra, aynı filmin, bu
sloganını içeren posterini bulmuştum ilgili web sayfasında, ve paylaşmıştım
sanal medyada. Geçen gün, bir şekilde bu eski paylaşım, yeniden monitörümde
belirdi, ancak bu kez üzerinde bayağı düşünmemi de birlikte getirdi.
Evet, hepimizin bir hikayesi var aslında, ve biz yazıyoruz
her gün, her an, belki de olmadan farkında! Yeni karakterler alıyoruz
hayatımıza ve onların bizi etkilemesini, şekillendirmesini yaşıyoruz
romanımızda. Canımızı acıtan hikayeler ekliyoruz; nefes almamızı zorlamakta, ya
da bizi cıvıl cıvıl yapan detaylar giriyor hikayemize;
gülümseten, güldüren, büyüten,
kelimeler arasında...
Her gün, yeni bir bölüm aslında, bizim hikayemizi yeniden yönlendirmek
için avcumuzda, ve yeni günle, yeni
bölümüme başlarken yazmaya; daha çok gülümsesin diyorum ana karakterim şimdiki
zamanda. Daha çok anı yaşasın, geçmiş bölümlere dönüp bakmasın, ve bu bölüm
bitmeden, gelecekleri planlamasın romanında.
En sonunda hepimiz bir hikaye; yazılmakta... İyi olmasını
sağlamakta; beynimiz ve kalbimiz arasında...
“We are all stories in the end, just make it a good one,
eh?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder