19 Ağustos 2014 Salı

Kurdele...

"Hep bağlıdır o kurdele,
Ne renkte olursa olsun, ya da ne desende...
Açamazsın kurdeleyi,
Çözülme zamanı gelmeden önce.”

Hayatlarımızda bazen istemeden de olsa yaşadığımız bağımlılıklarımız ve kurtulamadığımız bağlılıklarımız vardır; mantığımızın doğru bulmadığı, ve sonlandırmamız için bize baskı yaptığı. Ancak, insan içinde öyle bir mekanizma çalışmaktadır ki; mantığın, beynin söylemlerini etkisiz hale getirebilir, kalp henüz hazır değilse...

Kalp hazır olduğunda ise, ne kadar sıkı düğümlenmiş olsa da bağımlılık kurdelesi size, kurdelenin kumaşı bırakır bağlanmışlıkları, su gibi açılır boğumlar ve sanki hafifler insan, yenilenmişcesine...

Bir kurdele imgesiydi işte, benim de yaşadığım, o hafifleme duygusu ile. Ne kadar zorlanmış olduğum, artık gülümsetiyordu beni, özgürleşme seferinde. “Yaşayınca anlarsın” dedikleri duyguyu, yaşıyor, ve gerçekten öncesinde anlamadığımı görüyordum, çözülmüş bu imgelemede... Sıkıntı, dert, gözyaşı olarak gördüğüm bu düğüm, şimdi açılmış ve özgürdü zamanı geldi diye.

Hepimiz, yaşadığımız ve çözülmez sandığımız düğümlerde, işte bu yüzden yüklenmemeliyiz kendimize, ya da yakınlarımızda gördüğümüz “kurdele” şekillerine. Çünkü, insanın ruhu, bedeni ve kalbinin hazır olduğu an gelince, özgürleşme kendiliğinden gerçekleşecektir, sadece güveni kaybetmemeli o anın geleceğine...

Her düğüm açılmak, her bağımlılık özgürleşmek için işler içimize...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder