21 Ekim 2013 Pazartesi

Denge(siz)



Bazen olur, bir insan girer hayatımıza, saplanır kalırız. Mantığımız, arkadaşlarımız, ailemiz aynı nakaratı tekrarlar ama, nafile, bir “kalbe yapışma” durumudur kalır. Bir türlü akıl üstün gelemez yürekten... Hep yürek akla hükmeder, ve akıl sersemlemiş bir şekilde kurcalar da durur bu durumu...

Mutlu olamazsın bir türlü, zaten mutlu olabilmek için akıl ve kalp uyumu gerekir ki; sende yoktur o da... Rolantide kalmış, aynı yörüngede döner durur, zaman harcarsın boş bir hayal peşinde...

Ve malesef böyle durumlardan kurtulabilmenin sadece tek bir yolu vardır; yaşanacak bir şok! Sana tokat gibi gelecek bir söz! O hükmeden kalbi durduracak bir duvar....

Canın acır, için ağlar, sanki daha çıkmaz bir hal alır durum. Bir suçlu ararsın genelde ve çevrenden çıkarmaya çalışırsın hıncını. Sinirlenir küsersin ilgisiz insanlara, terslersin arkadaşlarını, kimi anlıyor kimi anlamıyorsa da... Bir müddet  böyle devam eder hayat...

Sonra bir sakinlik başlar, her ne kadar beyin uzun süre kaybetmişse de savaşı kalbe karşı, ince ince sarar yüreğin yaralarını, iyileştirir usul usul, korunabileceğini hatırlatır ona, eğer dinlerse aklını.

Bu bir denge dersidir aslında, hayatın seni sınadığı. Dengede olmayı öğrenene kadar yaşarsın aynı savaşı... Bir beyin üstün gelir, duygusuz yaşarsın, kalp tamir eder başı, ya da duygular ağırdır, beyin en sonunda tamirdedir kontrolsüz aşkı.

Aklın üstün olduğu savaşlarda da kontrol vardır gibi hissedersin hep, zavallı kalp, beynin gücü altında, küs bir çocuk gibi oturur bir köşede. Herşey planlı ve programlıdır; “kitaba uygun“! Ancak an gelip o çocuk ağlamaya başladığında sevgiyi yaşayamıyor diye, akıl afallar, programlarında çözüm yoktur uygun! O ağlayan ruh mutsuzluk yaratır bu kez ve sakinlik başlayana kadar canın acır... için ağlar... Farklı bir tedavi yine şarttır!

Ta ki dengede olmayı başarana kadar hayatta, bu maç devam eder gider. Beyin ve kalp birlikte hareket etmeyi öğrenene kadar, koşarken düşerler. Aynı bir çocuğun dizlerindeki yararlar gibi, bir sağda, bir solda yaralar olur, kabuklar bağlar, izler kalır ama en sonunda düşmeden koşmayı öğrenirler.

Bazı çocuklar gibi kimileri daha önce yakalar dengeyi, kimileri daha sonra, ama hepimiz koşabildiğimize göre şu anda, ümit hala var malum denge konusunda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder