7 Ekim 2013 Pazartesi

Haşlama Kurbağa! “afiyet olsun”



Bir kurbağa hikayesi vardır; öyle ya da böyle hepimizin aşina olduğu. Kurbağayı sıcak kaynar suya koyduğunuzda, hemen sıçrayarak kaçar, çünkü vücudu, ısı farklılığını ve tehlikeyi hemen fark eder. Ancak, soğuk suya koyduğunuz kurbağa, suyun altının yandığını, ve suyun ısınmaya başladığını anlamaz, şok etkisi yaşamaz ve kaynama seviyesinde artık tepki veremeyecek durumda olur.

Kaynayan su, bir tehdit ve ölümdür, ama yavaş yavaş, şartlar oluşa oluşa tehditle karşılaşıldığına tepkisizlik, farkında olamama ve acı son da bir gerçektir. Aynı yaşamda olduğu gibi.

Yaşadığımız toplumlarda ve ülkelerde, suyun içinde, suyun ısınmasına adapte ola ola, hareket edemez, yanmaktan kaçamaz hale geliriz. Tehlikenin ne  boyuta geleceğini öngöremeden ısınan suda, yanana, haşlanana kadar bekleriz. Bu durum, karşımızdakinin(lerin) akıllı bir manevrasıdır ama, biz aklımızı yeterince kullanmayı seçmediğimiz için “uyumaya” devam ederiz. Uyandığımızda da genellikle vakit çok geçtir artık!

İlla ki toplum ölçeğinde bakmamıza  gerek yok bu “kaynamaya”; şu anda, hatta bu yazıyı okurken, görmezden geldiğimiz, veya ötelediğimiz konular yok mu?.. Problemlere sırtımızı döndüğümüzde, onların olmadığı gibi bir tavır, aslında sadece kendimizi kandırmaktır ama, bile bile böyle yaşıyoruz işte! 

Bizim reddettiğimiz, görmezden geldiğimiz durumları, su kaynamaya başladıktan sonra hissetmek de belki -en sonunda- bir tokat etkisi yaratıyordur ama... durumu o raddede toparlamak artık pek de kolay olmuyor.

Birseysel, toplumsal, bölgesel  veya küresel, hangi boyutta olursa olsun, suyun ısındığını, tedbir almamız gerektiğini, kolaya kaçarak, görmezden gelerek yaşamayı bırakmamız gerektiğini kabul etmeliyiz... aksi halde “vah vah vah” “tüh tüh tüh”ler boşuna! 

Bunun için önce kendimizi algılamamız ve çoğu zaman eleştirmemiz, bulunduğumuz çevre ve ortamla birlikte analiz etmemiz ve akıllı, ayrıca en önemlisi “zamanında” karar almamız gerek, aksi halde haşlama kurbağa! “afiyet olsun!”...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder