Bir yerde okumuştum; "10 yıl önceki benle karşılaşsam, kavga ederdim" diyordu yazan. Ben kavga etmezdim herhalde, ama bunalırdım muhtemel, o devinimde...
Durma dinlenme bilmeyen, önündeki çorba haricinde her şeye maydanoz olan, her konuda muhakkak bir fikri, herkesten ve kendinden çok yüksek beklentileri olan, işkolik, mükemmeliyetçi, takıntılı, aşırı heyecanlı bir profil, başrolde!..
O günlerden, bu günlere çok şeyler yaşandı elbette. Çok değerli bir dostumun dediği gibi "hayat törpülüyor bizi, sert köşelerimizi", en çok da kendimize karşı, deneyimlerle...
Durup baktığımda geçmişe, nefes almayı öğrendim galiba en çok; an'ı fark etmeye başladım nefesimle, hep önceyi, sonrayı düşünmek yerine... Her konuda fikir sahibi olmak son buldu, fikir sahibi olmak için çalışmaya başladım bu sürede; ahkam kesmeyi bırakıp, paylaşmayı, sormayı, öğrenmeyi tercih ettim yumuşayan köşelerimle... Kendime koyduğum hedeflerim olsa da yine; insanlardan beklentilerimi azalttım bu süreçte; oldukları gibi kabul etmeyi ve öyle sevmeyi öğrendim, en doğal hallerinde... İşkolik değil, profesyonel olmayı ve didinme, savaşma yerine; aklıselim ve planlı olmayı öğretti farklı kurumlar, insanlar bana geçen senelerde...
Heyecan ise, her zaman olmalı elbette, ancak kontrollü ve yıkmadan, yaratmak için ve yürüyebilmek için daha ileriye, tadını çıkararak yolun, nefesin ve dünyanın yaşanan gününde...
10 yıl daha eskidim böylece, ancak eksilerek değil, artarak, severek ve paylaşarak bu seferde. Şimdi 10 yıl sonraki ben olmaya başlamış bir şekilde, hazırlıyor beni yeni keşiflere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder