Yine
böyle bir Pazar günü işte, önce gazetelere bir göz atayım diyorum, çok
haber okumayı sevmesem de!.. Hiç iç açıcı birşey de yok ki haberlerde;
her okuduğumda, veya izlediğimde, insanlığımdan utanıyorum gerçeklerle
yüzleşince...
Sayfaları
üstünkörü çevirirken, hiç ilgilenmediğim bir köşe dikkatimi çekiyor
gazetenin birinde; aslında yazının başlığından okumaya başlıyorum
köşeyi; konu “köpek meselesi” denince... Yazıdaki vatandaş, başıboş
köpeklerden bahsediyor, neredeyse kin ve nefretle. Neden havlıyorlar
diye sorguluyor, elinde fırsat olsa hepsini öldürecek belli ki, büyük
bir zevkle... Yazısının devamında da başka bir konuyu eleştiriyor aynı
“kezzap” kalemiyle.
Facebook’tan
ismini arıyorum bu vatandaşın, bazı soruları yöneltmek için kendine,
belli ki ya hesabı yok, ya da takma isimli bir mektupla yer almış
gazetede.
Konu
sadece bu okur mektubu değil elbette; toplumumuzda var olan genel bakış
açısı; “sebepler yerine, sonuçlara bakmak” sadece... Başıboş köpeğin
neden başıboş olduğu sorgulanmıyor mesela zihinlerde, bu da “okumuş
cahillik” oluyor en kibar değimiyle...
Hala
daha ‘yunuslarla yüzmenin’ esarete teşvik olduğunu algılayamamış,
çocuklarını sirk ve hayvanat bahçelerine götürmeye devam eden genel bir
nüfus ile, duyarlı insanlar olabilmek, bizim için sadece sosyal medya
tweetlerinde!.. Kopenhag hayvanat bahçesinde, bebek zürafa katlediliyor,
durum güncellemelerimiz ‘eleştiride’, Gazze’de bombalar patlıyor,
paylaşımlar ‘patlamış çocuk beyinleri’ ile sadece...
Yani
hiçbir şey yapmıyoruz gerçekte, en kolayı eleştirmek, “o kaka”, “bu
kaka” demekle vicdan rahatlaması şeklinde yaşıyoruz işte... Hiçbir
farkımız yok, eleştirdiğimiz “okuyucu mektubu”ndan genel çerçevede...
Şimdi
çoğumuz tatilde, güzel bir rehavette, deniz sesinde uyukluyor, elinde
soğuk içeceği ile... Hazır vaktimiz varken, bir de kendimizi eleştirmeye
zaman ayıralım bu süreçte, hangi konularda kendimizi geliştirebiliriz
diye.
Ben
de haftaya çıkıyorum güzel bir tatile, ama sadece tatil olmayacak
elbette; düşüneceğim, sorgulayacağım muhakkak bu yıl neler yaşadım,
neler dile getirdim, nelere kafa yordum diye... Ağustos başında yeniden
görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder