1 Temmuz 2014 Salı

“Bit”li ! . .



İşten çıkmışım, Lefkoşa’nın ara sokaklarında, havanın iyice ısınmasından duyduğum sıkıntı ile ilerliyorum. Klimalı ortamlardan çıkınca tam bir mevsim şoku yaşamanın üzerimde bıraktığı ağırlığı ile yürüyorum...

“Ara sokaklar, ara hayatlar, ara insanlar mı etrafta olanlar?.. yoksa arka sokaklar, arka hayatlar, arka insanlar mı söz konusu?..”.  Zaman zaman kendimi yaparken bulduğum bir iç diyalog ve yüzümde hissettiğim yazın alevi ile devam ediyorum yoluma...

Ve en sonunda arabadayım. Nasıl yaşamıştık bizler yıllarca klimasız evlerde, arabalarda? Anneme mi benziyorum giderek bu yıllarda? O da sürekli bir geçmiş mukayesesi yapmakta...

Bu kez kıvrılan yollarda, arabanın soğuk iç havasıyla ilerliyorum, şimdi daha rahatm, ama zihnimdeki diyalog, belki de monolog, devam ediyor kıvılarak bir oyunda... Dar bir sokakta, doğrudan asfalta açılan bir evin kapısında, bir kadın ve bir çocuk; bit kontrol noktasında...

Gülümsüyorum ...

Kendi bitendiğim zamanları hatırlıyorum, bir de tüm sınıfın bitsiz, sınıf hocamızın bitli olduğunu öğrendiğimiz ilk okul günlerini... Kendi kendime gülüyorum bu kez arabada... Bitli çocuklar diyorum; bitli insanlar, bitli şehirler, işte bu hayat oyununda...

Sahi Lefkoşa ne zaman bitlendi, bilen, hatırlayan var mı aranızda? Ne zaman bu şehrin ara / arka sokakları  kaldı bizim ilk okul yıllarımızda?.. Kimler talip Lefkoşa’nın bitli saçlarını temizlemeye bu arada?.. Kim gerçekten tarayacak o siyah saçlarını şehrin? Sevecek... koklayacak... ve anlayacak unutulmuş güzelin?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder