Evde,
kelimenin tam anlamıyla pinekliyorum, bir önceki geceden biraz
abartmanın sonucu, hiç bir şey yapacak halim yok. Sadece zapping yapıp,
pek sakin olmayan midemi çayla bastırmaya çalışıyorum... Televizyon
kanallarının birinde, yeni bir dizi fragmanı; Kaçak Gelinler.
İçimden
gülüyorum, bu kadar evlilik meraklısı bir toplumda, böyle bir dizi; tam
bir tezatlık meselesi... Belki bu zıtlıktan rating almaya çalışacaklar
ama; kim kendini nasıl bu karakterlerle özdeştirecek... zor... Tabii
izlemeden yorum yapmak da zor...
Mevsim
yaz... Düğün zamanı... Nedense böyle bir gelenek de geliştirmişiz. Kış
ayları bizde çok zor şartlarda geçmese de, çoğu insan, yaz aylarında
açık hava düğünü yapmak istiyor, terleyerek ve saç fönleri nemden
giderek, gece boyunca...
Düğünler,
gelinler demişken, bu konuda sorgulamak istediğim noktaya gelmek
istiyorum aslında; “düğün planlamaları”na... Hoş bu işten hayatını
kazanan arkadaşlarım da var ama, benimki genel bir sorgulama, her
halukarda para kazanılabilir, insanlar biraz daha kendilerini yansıtacak
organizasyonlara kapılarını kapamasa...
Herkes
için değil tabii ama; çoğu gelin-damat adayı “alışılmış”
organizasyonların dışına pek çıkmak istemiyor, yumurta kapıya
dayanınca... Aynı bilinen mekanlarda nikah, yemek, aynı düzenleme ve
süsleme aranjmanları, aynı menüler, aynı insanlar, aynı markalardan
gelinlik, damatlıklar, aynı takılar, pırlantalar...
Ama insanlar bu kadar aynı olamaz ki aslında?!.. “Ben farklıyım”, “Ben özelim” diyerek de, öyle olunmuyor işte, farklılık hareketlerinde görülmedikçe...
Mesela,
çift için özel bir yerde nikah, ambiyansını beğendikleri bir yerde
kutlama partisi, klasik gelinlik, papyon, saç topuzu, mücevherler
yerine; başka alternatifler olabilir bu farklı günde...
Aynı
pinekleme anında, zapladığım başka bir programdan da alıntı, konuyu
özetlemek adına; “Evlilikler, büyük organizasyonlar, pahalı hediyeler,
süper lüks villalarla anlam bulamaz hayatta... Evlilikler, aynı yastığı,
aynı anahtarı ve aynı cüzdanı ‘birlikte’ yaşayabilmektedir, hem iyi
günde ve hem de kötü günde. Çok şaşalı olmuş da, gönülde ve kalpte
şaşasını bulamamışsa; ne fayda!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder