01.01.2014, yerel televizyon kanallarının birinde haber
saati; kırmızı paltolu bir kız çocuğu, saçları iki yanda toplanmış, ya 4 ya 5
yaşında, yanındaki adamın elinden tutmuş yürüyor, adam ya babası, ya da dedesi.
Büyük bir kapıya doğru yürüyorlar, kapıda ‘Merkezi Cezaevi’ yazıyor. Haber ;
yeni yıl sebebiyle yapılan açık görüş...
Kendimi hatırlıyorum o yaşlarda, benim de kırmızı bir paltom
vardı sevdiğim, ve babamın elinden tutarak gezdiğim. Tabii hikayeler ve gidilen
yerler çok farklıydı ama, ben de o yaştaydım işte, çocuktum, her yetişkin gibi,
zamanın bir yerinde...
Kim bilir ne yaşanmıştı haberdeki o kız çocuğun ailesinde;
belki annesi hapishanedeydi, belki de babası. Oraya gitmek, görüşeceği yakınını
görmek, ne kadar çok önemliydi, ve bu ziyaretin arkasında nasıl bir trajedi
vardı... Ama, belki de ödenememiş bir borçtan, o kız çocuğu uzaktı anne ya da
babasına... Kim bilir?..
Toplumumuzda, acı, tatlı bir çok hayat var, ama insan
kendini, toplumun bireylerinden biri olarak, oluşan acılardan sorumlu tutmamalı
mı sizce? Tutmalı!
Yığınla verilen vergiler sonrasında; eğitilmiş bir toplum,
iyi şartlarda yaşayan bir toplum olmamalı mı? Olmalı! 1932 doğumlu Ali Dayı’nın
trajedisi daha dün sayılacak bir günde maşetteydi, benzer olaylar önlenmemeli
mi? Önlenmeli!
Lüks arabalar ve hayatlar, bireysel eğitim ve zenginlikler,
bunlar sadece küçük detaylar. Ne kadar gelişmiş ve ‘insan’ olduğumuz ise, genel
resme bağlı! Adil ve doğru yönetime, insanlığı ve yaşama saygıyı veren eğitime,
halka hizmet için çalışan sistemlere...
Mesela, her iki günde bir haber olan hayvan
katliamları?!?!?! “Bu ne yaaaa!!!” diyorum her seferinde! Nasıl bir caniliktir bu doğaya ve yaşama!.. Ne
tarafa dönsek ilkel bir olay görüyor, haber okuyoruz... ve sonra da büyük
laflar ediyoruz! Aslında, kendi yalanlarımıza, kendimiz bile inanmıyoruz...
Ve geleceği garanti altına alınamayacak, cahil bir toplumun
suçlamalarına maruz kalacak, o masum kız çocuğu; bir gün kırmızı montunu
hatırlayacak, saçlarının iki yandan bağlandığını, hayatı o dönemde nasıl
algıladığını, nasıl “çocuk” olduğunu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder