Lemuria Günlükleri / “Zaman – sız”
Kaç zamandır gök yüzüne bakıp, bulutları bir şeylere benzetmeyi bıraktın?
Şubat- Mart aylarında doğanın baharı selamlamasını kaç zamandır fark etmiyorsun?
5 dakika yürürken durup rüzgârı dinledin mi son zamanlarda?
Daha da özeli rüzgâr ile dans eden yabani otları fark ediyor musun?
Mirt böceklerini hiç gördün mü yenile? Hatırlıyor musun ne olduklarını?
Zaman’nın aslında zaman sız olduğunu kimse öğretmemiştir sana da… Gaia (Dünya)’da yaşayan, dünyalı…
Nelerle uğraşıyorsun sen?
Büyük zannettiğin, sanal yaratılmış dünyada, efendi – köle rollerinde, neyle uğraşıyorsun sen?
Uğraşının ırkına, yaşadığın ve faydalandığın toprağa, yaşamını sağlayan havaya ne katkısı var?
Düşünmeye hiç vaktin kalmıyor değil mi?
Sabahları artık havanın ısındığının da farkında değilsindir muhtemelen… Kurulmuş bebek gibi dönme dolaptaki salınımın içinde…
Kaybolma, zamansız da…
Hatırla neden burada olduğunu?
Neydi 5 yaşındaki coşkun? Elmalı şeker miydi? Yoksa pamuk şeker mi?
Bugün denemek ister misin? Bir dene istersen.
Önce kendini garip hissedeceksin, kapattığın kilitlediğin kapılar arkasındaki çocukluğuna yolculukta. Bu yolu yürümek istemiyor musun yoksa?
Çok özverilerde bulundun halbuki bugüne gelirken, geri yürümek, bıraktıklarınla yüzleşmek zor mu geliyor sana?
Zorlandığında dur beş dakika ve rüzgârı dinle, o sana ne yapman gerektiğini hatırlatacaktır.
Taisha
***
From a #pendingbook #LemuriaChronicles “Letter from Taisha 2 mankind”