29 Ağustos 2013 Perşembe

İnsan olma yolunda...



Belki hep böyleydi, belki sürekli olarak kan ve gözyaşı vardı dünyada, ama medya kanalları bu kadar yaygın olmadığından bilmiyorduk bu “vahşi canlı”yı detayıyla. Şimdi belki de en büyük düşmanımızla, en çok savaştığımız zamandayız; kendimizle; insanla...

Çeşitli bilim dalları, “insan” kavramını benzer şekillerde tanımlamışlar yüzyıllarca. Genel sonuç ise; zekası ve fiziksel yapısı gelişen, dünyada bilinen en akıllı canlı formu şeklinde çıkmış karşımıza. Ne kadar iddialı ama?!?!

Öldüren, zarar veren, paylaşmayan ve hükmeden insan! Gün geçmiyor ki yeni bir vahşet haberi çalmıyor kapımızı. İç savaşlar, insan ticareti, doğa ve hayvan katliamı, rant/kazanç ve zevk uğruna yok oluyor hayatlar...

“Beşinci Element” diye bir film vardı Bruce Willis ve Milla Jovovich’ in oynadığı 90’larda. Bu filmde dünyayı yok olmaktan kurtaracak güç, yaşanan savaş ve insan eliyle olan acıları görünce, büyük bir hayal kırıklığı ve umutsuzluk yaşıyordu “insan ırkı” adına... Bu filmi hatırladığımda şu soruyu sormuyor değilim kendime; “gerçekten öyle mi? gerçekten insanlık için umut bitti mi alsında?”...

Muhakkak iyi şeyler de oluyordur hayatta; birileri kesilen ağaçlar yerine, bir fidan bile ekse ve ona baksa anlamı büyüktür bu karmaşada... ama “yıkandan” çok “yapana”, daha fazla ihtiyaç var günümüzde gelinen durumda...

Yüzyıllardan bu yana
İnsan,
İnsan olma yolunda...
Öğrenecek dersleri dağ gibi kaşısında,
Görmezden geliyor kaybolan yıllarda,
Verdiği her zararın kendine yapıldığına...