Bir
yavru kediyi izledin mi hiç, oyun oynarken? Ağaçların, bitkilerin
sarkan yapraklarına patisi ile dokunurken... Bir yavru köpeği sevdin mi
hiç, uyuklarken? Mahmur ve masum gözlerini aralayıp sana bakarken...
Ne
kadar büyüsek, ne kadar tecrübe edinsek, ve matematiğinde ne kadar
ilerlesek de hayatın, o yavru olma hali hep vardır içimizde; bilsek de,
bildiğimizi söylemesek de... Yargılarımız ve öğrendiklerimizle hesaplı
kitaplı hareket etsek de; yaşımız ne olursa olsun, buluştuğumuzda sevgi
ile bakan gözlerle, o derinlerdeki yavru çıkar karşımıza, meraklı huzuru
ile...
Tüm
ilişkilerimizde, tüm nefes alış verişlerimizde, eğer bu duygu yok ise;
bil ki birşeyler yanlış gidiyordur kısacık ömründe... Yaptığın işte
heyecanın kaybolmuşsa tamamıyle, veya huzur yoksa gözlerinde,
karşındakinin ruh derinliğinde; sadece roldür yaşanan, zaman geçirmeye
programlanmış dilimlerde...
Uzun
zamandır, kendini tanıma yolunda, hergün bir adım daha atarken ben de;
vadesi dolan heyecanları, huzuru kalmamış bakışları temizliyorum sıra
ile...
İster
kibir gibi görünsün dıştan izleyenlere, ister başka bir ifade; sözüm,
sadece konuşmak istediğime; gözüm, bakmasını bilene; nefesim an’da benle
birlikte gidene... Gerisi teferruat, sadece gülümse...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder